Samos Adası Gezi Rehberi
Yunan adalarını her daim sevmişizdir, bundan dolayı olmalı ki artık her yeni Yunan adasına gittiğimizde beklentimiz biraz daha yükseliyor. Aslında bu çok doğru bir yaklaşım değil çünkü bir yere giderken beklentiyi yüksek tutmamak gerekiyor ki, böylece en ufak bir güzellik ile daha mutlu olabilelim. Bunu daha önce bir çok defa yaşamamıza rağmen yine beklentiyi yüksek tutarak gittik ve umduğumuzdan fazlasını bulduk. Özellikle adanın plajlarının bu denli güzel olacağını düşünemezdik. Bir deniz tatili olarak planladığımız Samos’ta bütün vaktimizi plajlara ayırmamıza rağmen vakit yetmedi ve aklımızda kalan bir çok sahil oldu. Bunlardan en güzellerine de ulaşım zorluğu yüzünden gidemedik. Böylece bir daha gelmek için bahanelerimiz oldu diyerek kendimizi avutuyoruz.
Yaklaşık 50 bin nüfusuyla Samos adası zamanında Dilek yarımadasından koparak ayrılmış. Adaya geçince anlıyorsunuz ki fazla uzağa gidememiş zira iki taraf arasındaki mesafe gerçekten çok çok az. Tam olarak emin olmamakla birlikte bizce ana karamıza en yakın Yunan adası burası olmalı. Samos’un en güzel yanı adanın yemyeşil olması. Şöyle ki Yunan adaları arasında da en yeşiliymiş. Zaten hemen yanındaki Dilek yarımadasının yeşilliğini görünce Samos’un gerçekten oradan kopmuş olabileceği teorisi mantıklı geliyor.
Samos adasında da diğer Yunan adalarında karşılaştığınız huzur, mutluluk ve dinginliği buluyorsunuz. Her anında yavaş, sorunsuz ve aşırı rahat akan bu ada hayatının dinamiklerini daha adaya ilk ayak bastığınız anda yaşamaya başlıyorsunuz. Pasaport kontrolündeki memurların rahatlığından başlayan konfor, esnafın ve halkın rahatlığı ile kat kat artıyor. İşte bu yüzden biz Yunan adalarını çok seviyoruz!
Bazen huzurun da fazlası fazla geliyor olmalı ki Samos halkının büyük çoğunluğu Easter Paskalya döneminde adaya gelerek Ekim ayına kadar adada kalıyor ve sonrasında ana karaya yani şehirlere, çoğunlukla da Atina’ya dönüyor. Hatta duyduğumuza göre halk adayı tamamen bırakıp gitmesin diye Yunan hükümeti her haneye aylık 500 ile 700 Euro arasında bir ödeme yapıyor. Samos’ta kalmanın bedeline bakın! Bunlar çıldırmış olmalı. Üstelik bu ödeme huyu bir çok Yunan adasında uygulanan bir sistemmiş diyorlar, biraz sorup detayını öğrenmek lazım biz biraz garipsedik, hani bunlar fakirdi yahu diyerekten Samos gezi rehberimizi detaylandıralım.
Samos’a Nasıl Gidilir?
Samos’a feribotlines ile gidilir. Reklamı yaptıktan sonra gelelim detaylarına; Samos’a Kuşadası ve Seferihisar’dan her gün karşılıklı seferler düzenleniyor ve adada 2 tane ana liman bulunuyor. Bunların isimleri Pythagorio ile Vanthi. Her ikisinin de kendine göre özellikleri var fakat bizim tavsiyemiz Vanthi limanı olacak. Çünkü Pythagorio limanında pasaport kontrolü çok sıkıntılı bir süreç. Güvenlik kulübesinden bozma bir kabinde sadece 2 tane (ekstra rahatlık seviyesinde) pasaport memuru çalışıyor ve eğer gemiden ilk inenlerden değilseniz pasaport sırasının bitmesi en az 1 saat sürüyor. Vanthi’de ise durum böyle değil çünkü oradaki pasaport kontrol noktası daha modern ve daha sistematik. Üstelik Pythagorio’nun aksine bu limanda Duty Free bile var! Bir diğer açıdan bakarsak Vanthi’de dolanacak yer yok ve Pythagorio’ya yanaştığınız zaman ‘’işte bu! Samos’a geldim’’ hissini daha güzel yaşıyorsunuz. Seyir süresi açısından ise Pythagorio 90 dakika sürerken Vanthi 10-15 dakika daha kısa sürüyor. Gidiş-geliş feribot bileti 50 Euro. Bu bilgiler ışığında kararı size bırakıyoruz, yine çok politiğiz!
Bizim tecrübe ettiğimiz kadarıyla Kuşadası’ndan yaz boyunca her sabah 2 tane sefer yapılıyor. 8.30 seferi Pythagorio’ya doğru yol alırken 9 seferi ise Vanthi limanına yanaşıyor. Seferihisar’dan gitmediğimiz için o tarafla ilgili bir bilgimiz yok. Buna ek olarak arabayla gitmek istiyorsanız bunu ancak Midilli üzerinden kalkan arabalı feribotlarla yapabilirsiniz çünkü direkt Türkiye’den böyle bir imkan bulunmuyor.
Samos’ta bir de havaalanı var fakat diğer Yunan adalarında da olduğu gibi Türkiye’den direkt sefer bulunmuyor.
Samos’ta Nerede Kalınır?
Samos’ta Alkioni Studios isminde şirin mi şirin bir aile işletmesinde kaldık fakat konumu itibariyle Karlovasi’de yer aldığı için adanın hareketli kısmına biraz uzak kaldık. Ağustos dönemi yoğun bir dönem olunca ve bir de üstüne bayram eklenince haliyle seçenekler çok önceden bitmişti. Bu yüzden size tavsiyemiz eğer Ağustos döneminde gidecekseniz çok önceden gerekli girişimlerde bulunun!
Kalacak lokasyon önerimiz ise kesinlikle Kokkari olur! Hem Samos’un hareketli hayatının tam ortasında olacaksınız hem de güzel plajlara yakın olacaksınız. Bir daha gittiğimizde Kokkari’yi tercih edeceğimiz kesin.
Alkioni Studios konumu için tıklayın Eğer Alkioni’ye giderseniz küçük Dimitri’ye bizden bir öpücük gönderin!
Samos’ta Ulaşım
Hemen hemen her Yunan adasında olduğu gibi Samos için de önerdiğimiz ulaşım yöntemi tabii ki araba kiralamak. Genellikle adaya gitmeden ayarlamaya gerek kalmadan bu işi hallediyorsunuz ama Ağustos’ta gidiyorsanız önceden ayarlamanızda fayda var çünkü adadaki araba sayısı epey azalabiliyor. Ayrıca bu dönemde fiyatlar da diğer ayların üzerine çıkıyor. Biz 4 gün boyunca kiraladığımız Citroen C3 marka otomatik vitesli aracımıza vergiler dahil 144 Euro ödedik. Bu herhangi bir Yunan adası için yüksek bir rakam. Normalde günlüğü 30 Euro olması gerekiyordu.
Bu tip fiyat aşırılıklarından kaçınmak için risk budur diyerek adaya gittiğinizde pazarlık edebilirsiniz. Bu da bir seçenek ama açıkta kalma ihtimaliniz az da olsa var, bunu es geçmeyelim.
Bir diğer önemli nokta ise arabayı kiralarken ineceğiniz limana göre kiralamayı sakın unutmayın. Sonra Vanthi’de inip Pythagorio’ya taksi tutmayın! Zaten birçok araba kiralama firmasının her iki limanda ofisi var. Biz arabayı Aramis rent a car’dan kiraladık. Aracın vites topuzunu birbirimize atarak vakit geçirdiğimiz türden bir araç verdikleri için firmayı tavsiye etmeli miyiz emin olamadık. Yanmayan farları ve yokuşları çıkamama maceralarımız ise ayrı birer hikaye olur ona hiç girmeyelim.
Samos Gezilecek Yerler
Arabamızı kiraladıysak ve herşey hazırsa Samos’un turkuaz denizine cup cuplayabiliriz. En fazla mavi bayraklı denize sahip Yunan adası için İos demişlerdi fakat Samos’un ismini Yunanca mavi bayrak yapsalar kimse itiraz edemez. Bu kadar mı beklentileri aşarsın? Bu kadar mı sürprizlerle dolusun? Bizi denizinle tavladın be Samos!
Samos’da kültür gezisi de yapabilirsiniz ama bizce burada vakit deniz anlamında çok değerli olduğu için sağda solda deniz harici vakit harcamaya hiç gerek yok çünkü burada deniz çok güzel dostum!
Ha yine de derseniz ki biz o kadar denizci değiliz, o zaman sizler için de birkaç önerimiz olacak.
Pythagoreio
Ünlü filozofumuz Pisagor’u bilirsiniz, kendisi bizzat Samos’ludur ve onun ismi adanın merkez noktalarından birine verilmiştir. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine de dahil edilen fakat neden dahil edildiği hakkında bir fikrimizin olmadığı Pythagorion köyü adanın ana limanlarından birine sahiptir. Feribotlarımızın bir kısmı buradaki köhne limana yanaşmaktadır. Pasaport kontrol noktasını görüp ibret almak için bile bu liman tercih edilebilir demiştik yukarıda. Mahallenin bekçisine bile verilmeyecek kalitesizlikteki prefabrik güvenlik kulübesini pasaport kontrol noktası yapmalarından dolayı mı UNESCO bu köyü koruma altına alıyor bir bilene sormak lazım.
Şaka bir yana, bu köyde Pythagoreion isminde ufacık bir antik şehir, antik tiyatro, 1 km. uzunluğunda ve 2 uçlu bir tünel (ki bu özelliğiyle tarihte önem sırasına göre 2. sırada) Heraion of Samos isminde de tapınak kalıntıları bulunuyor. Antik şehir ve tapınak kalıntılarından çok fazla beklentiniz olmasın çünkü tapınaktan geriye kalan sadece bir adet büyük kolon.
Antik şehirde de durum aynı şekilde, bir iki kapıdan ibaret. Bunların arasında Eupalinos tüneli biraz daha ilginç çünkü girişi ve çıkışı belli. M.Ö. 6. Yüzyılda inşa edilen tünelimiz o dönemden kalma en büyük mühendislik örneklerinden birisi olarak gösteriliyor. O dönem şehrin su ihtiyacını karşılamak ve bu düşmanlara bu durumu çaktırmamak için yer altına yapılmış. Eğer mühendisseniz ve merak içinde kaldıysanız derin bir nefes alıp aşağıdaki videoyu izleyin.
https://www.youtube.com/watch?time_continue=140&v=CR8BIMxrorA
Eğer gittiğinizde gezmek isterseniz rehberli gezi turları mevcut ve turların tipine göre ortalama 1 saatlik bir planlama ile burayı gezebilirsiniz. 3 farklı tipte tur bulunuyor ve bazı dönemlerde kapalı olabiliyor o yüzden gitmeden önce sormakta fayda var. Giriş ücreti 8 Euro fakat Antik şehir ve Yıkık tapınağı da gezmek istiyorsanız 13 Euro’ya hepsini kapsayan ve 3 gün geçerli olan biletlerden de satın alabilirsiniz.
Bu arada klostrofobisi olanlara önerilmez çünkü bazı kısımları aşırı dar ve yine sırt problemi olanlar için de sıkıntı yaratabilir. Gitmeden önce aramak için: +30 2273 062813
Vathy
Vathy, adamızın başkentidir. Pek bir olayı olduğu için değil de adaya ilk ayak basılacak limanlardan birine sahip olduğu için kendisine bu köşeyi ayırdık askhdaj
Limanı güzeldir, yenidir, geniştir ve ferahtır. Duty Free bile barındırır, tercih sebebidir.
Kokkari
Geldik Samos’un en güzel yeri olan Kokkari’ye. Burası bizce adanın en renkli ve vakit geçirmesi en keyifli yeri. Rengarenk evleri, minik sokakları, bize Yunan adasında olduğumuzu hatırlatan gri-beyaz mermer zeminleri, sahili boyunca uzanan restoranları ve yemek arasında bile denize atlatan güzellikteki denizi ile Kokkari adadaki favori noktamız oldu. Hem gündüz denizi hem akşam yemeği hem de gece eğlencesi ile birlikte adanın konaklama anlamında da tavsiye ettiğimiz yeridir.
Kokkari’de gündüz turu için bir çok hediyelik eşya dükkanı da bulunuyor.
Samos(Chora)
Samos’un merkezi için göçmenlik bürosu diyebiliriz. Pasaportunu yakan 3. Dünya vatandaşı buraya gelip yerleşmiş, 10 farklı milletten insan görmek mümkün olduğu için burada yarattığı ortam baya felaket. Bizce hiç vakit ayırmanıza gerek yok onun yerine denizin tadını çıkarın. Biz de adet yerini bulsun diye bu başlığı bold yaptık!
Manolates
Samos’un en güzel köyüne hoş geldiniz! Adanın tepelerinden birinde kurulu olan bu panoramik köyümüze mutlaka ama mutlaka gitmeniz gerek. 5-6 km uzunluğundaki orman yolu boyunca göreceğiniz sarmaşıklarla tarzan olasınız gelir, öyle güzeller. Köye çıktığınızda ise karşınıza çıkan tipik Yunan adası sokakları adeta gel aramızda kaybol der. Bu dağ köyüne gelince gerçekten insanın içi ferahlıyor. Temiz havasından mı yoksa köyün güzelliği ve insanların yakınlığından mı bilinmez ama kısa süre ayırmayı planladığımız bu köyden saatlerce çıkamadık. Bir çok el yapımı hediyelik eşyanın satıldığı dükkanlardan ve minik salaş restoranlardan oluşan Manolates’de bir çok güzel fotoğraf çekebilir ve hatıra hediyelikler toplayabilirsiniz.
Daha da ileri gidersek şöyle diyebiliriz; köy o kadar güzel ve farklı hissettiriyor ki sanki kendinizi adadan da ayrı bambaşka bir yere gelmiş hissediyorsunuz.
Samos Plajları
Gelelim en önemli konumuza! Samos deniz anlamında bizi baştan çıkardı desek yanlış olmaz. Bilinen plajlarının haricinde adada öyle bir deniz güzelliği var ki yolda giderken arabayı sağa çekip denize girseniz o da insanı tatmin eder güzellikte olur.
Samos’a gitmeden önce aşağıdaki plaj haritasını oluşturmuştuk, size de aynı yerleri tavsiye ediyoruz. 4 gün kaldığımız adada bütün plajlara gidecek vaktimiz olmadığı için en iyilerini seçerek ilerledik. Onları da aşağıda paylaşıyoruz.
Tsamadou Beach
Tsamadou ile Samos denizine merhaba demiştik. Gördüğümüz göreceklerimizin teminatıdır dedik atladık suya! Yanılmamışız, güzellikler ilerleyen günlerde artarak ilerledi.
Gözlük lazım mı? Fotoğrafta Free sunbeds yazıyor!
Tsamadou’ya öğlen saatlerinde gelmenizi tavsiye ediyoruz çünkü saat 4 gibi buralar bi ufak dalgalanmaya başlıyor. Bu sahili güzelleştiren Navagos ismindeki beach bar’da takılmanızı öneriyoruz. Hem şezlong için ücret ödemiyorsunuz! (Hey Çeşmeli naaptın o işi?) Hem de bar&restoran kısmında fiyatlar olması gereken seviyenin üstünde değil. Samos’a giriş için güzel bir sahil olarak buyurun buradan başlayın diyoruz.
Lemonakia Beach
Yine doğanın turkuaz denizle mükemmel şekilde birleştiği bir sahildeyiz. Lemonakia hem su altı olarak çok güzel bir çeşitliliğe sahip hem de denize yeşillikler eşliğinde inen kıyı yamaçlarıyla abi bana şnorkelimi verin hem alttan hem üstten takılıcam dedirtiyor. Şezlong için yine 2-3 euro gibi bir ücret ödeyebilir veya havlunuzu taşlara serebilirsiniz. Deniz ayakkabısı ile gelirseniz sağlığınız açısından önemli bir hamle olur çünkü sahil komple taşlık. Eee bu kadar güzel su altının kumul bir sahilde olmasını beklemiyordunuz değil mi?
Livadaki Beach
Samos’un en güzel anlarını bize yaşatan Livadaki Beach işletmesine buradan sevgilerimizi gönderiyoruz. Müthiş bir müzik, harika bir deniz ve mükemmel çalışanlarıyla bize resmen unutulmaz bir gündüz yaşattılar. Akşam 8’deki yemek rezervasyonumuzu saat 10’a aldırttılar. Ah onlar yok mu onlar, işlerini iyi yapıyorlar! Umarız siz de bizim kadar şanslı olup güzel müzikli bir günde Livadaki’ye denk gelirsiniz. Hadi müziği de geçtim o deniz ve doğa ne öyle arkadaş! Deniz diyorum ama aslında bir gölü daha çok andırıyor ve bu gölün kumları beyaz suyu ise turkuaz. İşte bu etkenlerden ötürü Livadaki’ye bayıldık. Daha da ileri giderek diyoruz ki bu bizim 7. Yunan adamız ve hepsinin arasında en güzeli bu sahil oldu. Eğer vaktimiz olsa bir kez daha yine buraya giderdik.
Yaklaşık 2.5 km uzunluğundaki bozuk yolu harici bir sıkıntısı yok ama biraz dikkatli sürmek ve acele etmemek lazım yoksa lastikleri bırakmak an meselesi. Hele ki bir çok araba kiralama firması böyle yollara girildiği zaman sorumluluk kabul etmediğini söylerken küçük tip araç kiraladıysanız ekstra dikkatli olun.
Psili Ammos Beach
Samos sahilleri genellikle çakıl taşlı olduğu için Psili Ammos gibi kumul bir sahil haliyle ön plana çıkıyor. Dilek Yarımadası manzaralı sahil altın kum sevenler için ideal. Buranın ilginç bir özelliği çok güçlü bir akıntıya sahip olması. Boyu aşan seviyeye geçtiğinizde eğer yüzmezseniz kendinizi başlangıç noktanızın metrelerce uzağında bulabilirsiniz. Hatta boy olan yerde dimdik durunca bile akıntı sizi yalpalayabiliyor.
Şezlong ücreti olarak 2 kişi için 6 euro ödeniyor ve sahil boyunca restoranlar bulunuyor.
Şimdi diyeceksiniz bu kadar mı, elbette değil daha ne plajlar var! Vaktimiz olmadığı için gidemediklerimizden ‘’Megalo Seitani’’ ve ‘’Mikro Seitani’’ isminde iki adet sahil var ki fotoğraflarını görünce kendimizden geçtik ama bilemezdik Samos’a 4 günün yetmeyeceğini.
Bütçe
Bütçe başlığını Yunanistan ile ilgili yazılara koyarken bi hoş oluyoruz. Türkiye’den daha ucuza deniz tatili yapıldığı için bu kısmı yazmak bizim için büyük bir keyif. Şu an bu satırları yazarken Euro kuru 6.30 olmasına rağmen biz Samos tatilimizi Bodrum veya Çeşme tatilimizden daha ucuza kapatmamızın haklı gururunu yaşıyoruz ve bu yüzden sizleri de aynı duyguları tatmaya davet ediyoruz. Hem konaklama, hem yeme içme, hem de denize para vermeme gibi gibi geçerli sebepler nedeniyle evet buralarda tatil yapmak maalesef ki daha ucuz. Ekstra harcama kalemini schengen vize ücreti oluşturuyor. E o kadar da olsun..
Bu arada bir yeme içme rehberi de hazırlayacağız, çok yakında iştahları kabartıyoruz!
Sevgiler
Bilinmesi Gerekenler
*Yunanistan’a gelebilmek için Schengen vizesi almanız gerekmektedir. Yaz sezonu istisnalarıyla bazı Yunan adalarına kapı vizesi ile gidilmesi mümkündür. Vize için: http://www.vfsglobal.com/greece/turkey/
*Kapı vizesi uygulaması Samos adasında geçerlidir fakat her yıl yaz dönemi yeniden güncellenen bir uygulama olduğu için resmi kurumlardan takibi yapılmalıdır.
*Yunanistan’ın Başkenti Atina’dır.
*Yunanistan’da geçerli para birimi Euro’dur.
*Türkçe’deki meyve, sebze, balıkçılık ve denizcilik terimlerinin çoğu Yunanca’dan dilimize girmiştir.
*Yunanca, Hint Avrupa dil ailesinde kendi başına bir koldur ve başka bir dil ile kök kardeşliği paylaşmaz. Modern Yunanca ise Antik Yunanca’dan farklıdır.
*Samos’ta yılın en sıcak dönemi 27 derece sıcaklık ile Ağustos ayıdır.
*Adanın Türkçe ismi Sisam olarak geçmektedir ve nüfusu 50 bin civarındadır.
*Samos’un başkenti Vathy’dir.
*Samos’ta Google Maps’e çok fazla güvenmeyin çünkü çoğunlukla ters yöne veya kapalı olan yollara sokuyor. Özellikle Vathy ve Pythagorion’daysanız Maps’in çizdiği yollar arasında size daha çok anayol gözüken yolları seçin. Aksi taktirde ters yön konusunda hallice bi hassas olan ada sakinlerinin gazabına uğrarsınız.
*Pisagor ve Aristarkus bu adada doğmuştur. Adadaki bir çok hediyelik eşyacıda Pisagor ile ilgili ürünler satılmaktadır.
*Samos’a gelmeden önce deniz ayakkabısı almanız tavsiye edilir. Çünkü bir çok sahil çakıl taşlı veya büyük taşlı.
*Samos’ta ”high season” olarak tabir edilen yaz sezonu Mayıs ortası gibi başlayarak Eylül sonu civarı son buluyor. Seyahat planınızı buna göre ayarlamanızı tavsiye ederiz. Yüksek sezonda epey kalabalıkken Eylül sonu itibariyle ada ciddi anlamda boşalıyor.
*Adada şarapçılık gelişmiştir ve bunlardan en güzeli de adada yetişen Muscat yani Misket üzümünden yapılanlardır. Hafif aromalı bir tat veren bu üzümü biz çok severiz, size de tavsiye ederiz.
*Samos, Yunan adalarının tamamının en yeşil olanı. Adada esen meltem harici çok fazla rüzgar olmuyor, meltemi de bilirsiniz akşam saat 9.30 veya 10 gibi tamamen diner.
*Chora kelimesi Yunancada merkez anlamına gelmektedir ve bu tabelayı görürseniz bilin ki merkeze doğru gidiyorsunuz.
0 Comments